9 Şubat 2009 Pazartesi

Fıkra: Peder

Oldukça seçkin görünümlü bir bayan uçakla isviçre'den dönmekteydi. Yanında oturmakta olan rahibe: 'Özür dilerim peder, sizden bir iyilik isteyebilir miyim?' diye sordu.
Rahip:'Elbette kızım, senin için ne yapabilirim? ' diye cevapladı.
Kadın açıkladı: "Kendime yeni bir epilasyon aleti aldım ve buna oldukça yüklü bir para saydım. Sanırım limitlerin oldukça üzerine çıktı ve gümrükte elimden alırlar diye korkuyorum. Acaba gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir misiniz?'
Rahip:'Tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz ki ben yalan söyleyemem.' diye yanıtladı
Kadın:'Çok temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki size soru filan sormazlar' dedi ve pahalı epilasyon aletini pedere verdi.

Uçak havaalanına vardı. Peder gümrükten geçeceği sırada görevli:'Peder, bildireceğiniz herhangi bir yükünüz var mı?' diye sordu.
Bunun üzerine Peder :'Başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım herhangi birşey yok, evladım' dedi
Bu yanıtı garip bulan görevli :'Peki kuşağınızın altında kalan bölümde neyiniz var?' diye sordu.
Peder yanıtladı:'Kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel, küçük bir alet var, ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!! '
Görevli kahkahadan kırılarak:'Tamam peder geçebilirsin, sıradaki!..' :)))

Fıkra: Kepek Ekmeği

Adamın biri 70 yaşında, kahvede oturuyormuş. Yanında da 75 yaşındaki en yakın arkadaşı oturmuş tavla oynuyorlarmış. Tavlanın en heyecanlı yerinde birisi koşa koşa kahveye girer ve adamın arkadaşına:
- "Müjdemi isterim dede, bir oğlun oldu" der. Adam şaşkın bir şekilde arkadaşına sorar:
- "Bu yaşta bu işin sırrı nedir?" Arkadaşı adama:
- "Kepek ekmeği" deyip alelacele oğlunu görmek için evin yolunu tutar. Adam kepek ekmeği almak için hemen fırının yolunu tutar. Fırına girer ve tezgahtar kıza:
- "Hemen bana 30 kepek ekmeği verin" der. Kız da şaşırarak :
- "Aman beyefendi, bu kadar ekmeği ne yapacaksınız? Yarına kadar kaskatı olur" deyince adam çok şaşırır ve kendi kendine söylenir:
- "Ya bu nasıl iştir! benden başka herkes biliyormuş."

4 Şubat 2009 Çarşamba

Fıkra: Bankacılar

Sabah neşesi Yaşlı çift evliliklerinin kırkıncı yıl dönümünde paraya kıymışlar, Avusturalya'da tatil yapmaya karar vermişlerdi.Uç ağın penceresinden saatlerdir okyanusu seyrediyorlardı .

Sessizliği pilotun anonsu bozdu:"Sayın yolcularımız! Korkarım size kötü bir haberim var. Motorlarımızdan biri sustu, diğeri de susmak üzere. Acil iniş yapmak zorundayız."

"Neyse ki altımızda haritada görülmeyen bir ada var ve sahiline inmeye çalışacağız."

"Bunu başarabilirsek tek sorunumuz bizi bulabilmeleri için dua etmek olacak."

Uçak minik adanın kumsalına başarılı bir iniş yaptı, kimsenin burnu kanamadı.
Uzun bir rahatlama sessizliğinden sonra adam karısının ellerini tuttu,gözlerine endişeyle baktı;
"Karıcığım, bu ayki kredi kartı borcunu ödemiş miydin?"
"Hayır sevgilim,unutmuşum. Kızdın mı?"
Adam endişeyle yine sordu: "Araba kredisinin taksitini ödemiş miydin?"
"Özür dilerim canım, onu da ödememiştim."

Yaşlı adam karısının ellerini bıraktı ve kırk yıldır yapmadığı şekilde ona sıkı sıkıya sarıldı. "Aferin"
Karısı şaşkın, korkarak sordu. "İyi misin tatlım?"

"Hiç olmadığım kadar. Çünkü bankacılar bizi kesin bulur!"

Biraz Gülümseyelim Mi?

Sema ismindeki sevgilisine doğum gününde ''SEMAVER'' hediye eden arkadaşıma bir alkışla başlayalım. . . .
-----
Emniyet kemeri
Nişantaşı-Kadıköy dolmuşu için bekliyoruz. Bir taksi geliyor dolmuş yerine. Ön koltuğa oturan kadın her normal insan gibi emniyet kemerini takıyor. Ancak şoför amcamız emniyet kemerinin iyice ortaya çıkardığı dekolteye bakmaktan yola bakamadığı için bir müddet düşünüyor ve içini çekerek kadına sesleniyor. 'Abla, çıkar emniyet kemerini, böylesi daha emniyetli hepimiz için.'
-------
Aman da aman!
Ateşli bir gecenin sonunda omuzunda yatarken soruyorum 'Beni seviyor musun?' diye. Magmalara gelesice kocamdan cevap geliyor. 'Sevdik ya!'
------
Bu nasıl küslük?
Tartışmıştık. Kendi kendime; 'Asla barışmayacağım!' demiştim. Ben, tam kapıdan girerken, o çıkmaya çalışıyordu ki çarpıştık. 'Çekilsene önümden be!' dedim. 'Sen çekil!' dedi. 'Hayret bir şey! Nerede durmamı isterdiniz beyefendi?!' dedim. 'Ben konuşurken ardımda, üzgünken önümde, ağlarken yanımda, neşeliyken gözlerimde durmanı isterdim sakıncası yoksa hanımefendi?! ' dedi. 'Ta ta tabii...' diyebildim sadece. Kadın değil miyiz? İki tatlı lafa, yelkenler fora
------
Pozisyon
Aile eşrafının bahçede oturup sohbet ettiği esnada, başını yere koymuş, poposunu havaya kaldırmış köpeğimizi görünce 'Aa bak, senin en sevdiğin pozisyon!' dedin ya; artık bilmiyorum, nasıl bakacağız onca insanın yüzüne!
-------
Haram olsun
Ülkemizde kişi başı milli gelir 10.000$'a yaklaşmış. Benim cebimde 10 YTL var. Kim hakkımı yiyorsa haram olsun!
------
Nezaketen
Eski erkek arkadaşımla kahvaltı ediyoruz. Onda kalan ve hatıra olarak sakladığı küpeleri isteyip istemediğimi soruyor, 'Gerek yok.' diyorum. Bunun üstüne bana dönüp bilmiş bilmiş 'Vermeyecektim de nezaketen sordum.' diyor.
Aradan 10 dakika geçiyor, bu sefer ben ona sokuluyorum ve gözlerinin içine bakarak en seksi sesimle 'Beni ister miydin?' diyorum. Gözleri parlıyor ve, 'Tabii ki, evet.' diyor. Bunun üstüne ben önüme dönüyorum ve 'Vermeyecektim de nezaketen sordum.' diyorum. İntikam biz kadınları gerçekten güzelleştiriyor.
------
Bireysellik
Anneme, 'Hayatıma giren erkekler neden bu kadar çabuk çıkıyor? Bendeki şanssızlık genetik mi?' diye sordum. 'O senin bireysel salaklığın, bizi bulaştırma!' dedi. Hemen sustum.
------
Kanser çeşitleri
Bir alkış da metroda, elektrik paneline oturmakta ısrar eden gençlere ''Bak karışmam g.t kanseri olabilirsiniz haa...'' diye gayet bilimsel bir ikna yöntemi sergileyen görevliye gelsin. Zira biz de gülmekten çene kanseri olduk
-------
Kapak
Gece yatakta harlı bir tartışmanın sonucunda ''Bu da sana kapak olsun!'' diyerek yastığımı kaptığım gibi salona doğru ilerliyordum ki, kozalağımın yorumu gecikmedi. ''Peki canım, kaç kapak biriktirmem gerekiyor verebilmen için?'' Neyi ulan neyi...
--------
Evlilik
Evlenmememle ilgili annemden gelen son yorum: 'Bu da akraba evliliğinin bir sonucu sanırım; gizli salaklık!'
-------
Babacan Polis
Farkında olmadan polis arabasının önüne oturan genç arkadaşı, camı açıp 'Yavrum orası rahat değildir, gel içeri, arka koltukta otur!' diye uyaran polis amcayı alkışlamamak haksızlık olur
--------
Anneler hep bilirler
Annem hep; 'Atlet giy, ileride pişman olursun.' derdi. Akciğer röntgeni çektirmeye gittiğimde; 'Sutyenini çıkar, atlet kalsın.' denildiğinde o pişmanlığı gerçekten yaşadım.
---------
Pratik
'Canım sıkılıyor, değişik bir şeyler yapalım.' dedim, 'Çocuk yapalım.' dedi. 'Daha erken.' dedim, 'Olsun pratik yapalım, nasıl yapıldığını unutmayalım.' dedi... Anlıyorum canım, sen de haklısın.

Güzel iki Anektod

HANGİSİ ???

Juan, motosikleti ile Meksika sınırına gelir. Arkasındaki iki büyük çantayı gören sınır polisi şüphelenir ve içinde ne olduğunu sorar .
Juan: 'Yalnızca kum', diye yanıt verince
Polis: - Aç bakalım çantaları, der.

Juan çantaları açar, polis didik didik kontrol etmesine rağmen kumdan başka birşey bulamaz çantada ! Bununla yetinmeyen polis, gece yarısına kadar kumu her tür tahlilden geçirtir ancak saf kumdan başka birşey yoktur !

Polis, çantalarını Juan'a geri verir ve sınırdan geçmesine izin verir.

Ertesi gün Juan Motosikletinin arkasında iki büyük çantayla tekrar sınırda belirir. Polis Juan'ı gene durdurur, didik didik arar, birşey bulamaz ve Juan'ı serbest bırakmak zorunda kalır.

Bu olay, polis emekli olana dek yıllarca devam eder !
Bir gün emekli polis Meksika'da bir barda otururken Juan'ın içeri girdiğini görür ve derhal yakasına yapışır;

- Senin yıllardır birşeyler kaçırdığından eminim.Çıldıracağım. Geceleri uyku uyuyamıyordum senin yüzünden. Lütfen anlat bana ne kaçırdığını. Aramızda kalacağına emin olabilirsin.

Juan gülümseyerek yanıtlar:
'Motosiklet'

DETAYLA BOĞUŞURKEN ÖZÜ KAÇIRMAYALIM :)

ESAS AKIL

Bir akil hastanesini ziyareti sirasinda, adamin biri sorar:
- Bir insanin akil hastanesine yatip yatmayacagini nasil belirliyorsunuz?

Doktor:
- Bir kuveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya uc sey veriyoruz. Bir kasik, bir fincan ve bir kova. Sonra da kisiye kuveti nasil bosaltmayi tercih ettigini soruyoruz. Siz NE yapardiniz?

Adam:
- Ooo ! Anladim. Normal bir insan kovayi tercih eder. Cunku kova kasik ve fincandan buyuk.

- Hayir, der doktor.
Normal bir insan kuvetin tipasini ceker.

SADECE BİZE SUNULANLARİN DİSİNDA COZUM BULMAKTİR AKIL :)

2 Şubat 2009 Pazartesi

Kamyon Arkası Yazıları

Demir tava geldi kömür bitti / Akıl başa geldi ömür bitti.

Beni yollar değil, mevzular yordu.

Cahille sohbeti kestim.

Aydınlara baktıkça içim kararıyor.

Kamyon çeker 10-20 ton, gönlüm çeker Paris Hilton.

Etikete gerek yok, eskiler tanır bizi.

Duanla yaşamadım ki bedduanla öleyim.

Kızın gülüşüne, kışın güneşine aldanma.

Güzelliğinin zekatını vereceksen, ben fakirim bana ver.

Seksenüçlüyüm sekste güçlüyüm.

Otobüsçü değiliz ki hostesimiz olsun / Taksici değiliz ki sevgilimiz olsun / Biz sebzeciyiz arkadaş yolumuz açık olsun.

Ferrari'sini satan bilgeyse kamyonunu satan delidir.

Hostes aranıyor.

Sevmek çaysa sevilmek şeker / Bizim gibi garibanlar çayı şekersiz içer.

Hayat zor, ancak ben de kolay bir insan sayılmam.

Sağlam şoför kalmaz rampada, Müslüm Baba sığmaz I-Pod'a.

Hasta la vista üniversitelim

Karayollarında değil, beyaz kollarında ölmek isterim.

Sosyeteyi sevmem, köylüye saygı duyarım.

No woman no drive.

Ben İhsan değil Hilmi'yim.

Her sokakta kavgamız, her duvarda yazımız ve her genç kızın çantasında resmimiz vardır.

Mağlubiyetin bahanesi bol olur

Aşkın bir sabun ise, köpürt beni Pakize.

Para için mor ışık neyse insan için ben oyum.

Büyüme çocuk! Ortam bozuk!

Narkoz gibisin.

Ak akçe pembe panjurlu evimiz içindir.

Geç geldin desinler, geçmiş olsun demesinler

Yakarsa dünyayı garipler yakar!

Hayatımı yazsam duble yol olur.

Nokta kadar menfaat için virgül gibi eğilme

Asiller şımarmaz.

Bütün keller kardeştir, gerisi hep kalleştir.

Küresel ısınmaya karşı su tankerlerine geçiş üstünlüğü verilsin.

Saltanat bitti serumla yaşıyorum.

Ne alemin kızları için öyle sığ olabildik / Ne davamıza uygun bir kız bulabildik.

Beyaz gülün bile gölgesi siyahtır.

Olmadı bi de Miami yapalım.

Esaret bağlarında gül olacağıma, hürriyet dağlarında diken olurum!

Mükemmel kabahatimsin.

Digiturk'te film var, benim gözüm yollarda.

Sarışın olsun 5 yıl sonra olsun.

Klibimde oynar mısın?

Sendeki hava lastiğimde de var.

Aşk bir kovboy / Meksika Teksas gezer durur / Nerde bir garip görse / Gelir kalbinden vurur.

Daima körpesin.

Kadın dediğin İstanbul gibi olmalı: Fethi zor, fatihi tek.

Gazla uçabilirsin ama frenle konamazsın!

Uzaktan seveceğim, hiç bilmeyeceksin.

Arabada yalnız var!

Bela gelmez Hak yazmaz ise / Hak bela yazmaz kul azmaz ise.

Sevene can feda, sevmeyene elveda.

Sarsıldım ama yıkılmadım.

Küçükken şeker diye ağlardım, Şimdi senin için ağlıyorum şekerim.

Hatalarım stilimdir.

Ağır stres altında ezilmekte olan şoförümüze yardımcı olalım lütfen.

Kutuplarda güneşimsin.

Balıkların gözyaşı denizde belli olmaz.

Aşk muz kabuğuna benzer. Tek farkı, bastığında ayağını değil hayatını kaydırır.

Kalbini yardan, gözünü yoldan ayırma.

Seninle tanışmam geçen kışındı / Romandın, gözlerin satırbaşındı.

Bu minibüste Kodum mu Oturturum Yasaları geçerlidir.

Ceketi atarım asfalta yatarım.

Tozlu bir albüme hapsettim onu.

Sollamayı zevk edindim sağda neşe ne arar.

Gönlünde yer yoksa güzelim, fark etmez, ben ayakta da giderim.

Sevgide özgürlük, saygıda mecburiyet vardır.

Çölde kalan tek çiçek sen olsan seni yaşatmak için her gün ağlardım!

Susun şoför uyuyor.

Aşk bir otobüstür binmesini binmeli / Son durağa gelmeden inmesini bilmeli.

Menfaatlerin ötesindeyim, beklerim.

Gözlerinin mavisinde boğulacağımı bilsem yüzme kursuna giderdim.

Burma burma bıyıklarım Tarkan seni ayıklarım.

Asiler kral tanımaz.

Bir sevgili bulmuşsun mübarek olsun, ben birini buldum haberin olsun.

Arabana değil, Yaradan'a güven.

Gezdim bütün dünyayı / Giymedim başıma taç / Ne zengini tok gördüm / Ne de fukarayı aç.

Akıbetin yolu niyetten geçer.

Binmiş olduğunuz bu araç alev alarmlıdır. Aracıma zarar verdiğinizde içim yanar.

Hızlı git dedeni gör, yavaş git torununu gör.

Yeni bir meyhane var mezarlığın tam karşısında / Beni ararsan eğer ya meyhanedeyim ya arşısında.

Taş çekerim laf çekmem.

Kalbimde artçıların devam etmekte / Senin aşkın güzelim, 8.4 şiddetinde.

Rüzgarıma kapılma çeşidim olursun.

Hayatta hiç kimse için ağlamaya değmez. Ağlamaya değenler zaten kimseyi ağlatmaz.

İndirir bindirir dünya.

Karanlığın efendisi olacağıma, aydınlığın kölesi olurum.

Tek rakibim caretta caretta.

Her ne kadar yüksek sosyetenin cilalı pistlerinde dans etmeyi bilmesek de, yaralı gönlümüz sevmeyi bilir.

Dostum olmaz, hasmım yaşamaz.

Yan sanayi değil, orijinal Oflu.

Kurtlar sofrasında çakallara yer yoktur.

Sakın büyüyeyim deme çocuk, hayat seni yıpratacak.

Yokuşta akmayan ter, düzlükte gözyaşına döner.

Vizyona yeni girdik, iyi seyirler.

Sevgimi dağlara yazacaktım, sevgimden büyük dağ bulamadım.

Hatalıysam lütfen kamyoncu@masumdur. com

Elimde kitap aklımda sen, bu gidişle nah okurum ben

Aşkta hızlı, yolda yavaş, biz Karslıyız arkadaş.

Günahkar sokakların tövbekar çocuğu.

Varlığımın değerini bilmeyeni yokluğumla terbiye ederim.

Değişim hayatın kuralıdır.

Aileyi hayırsız evlat, yiğidi arsız avrat, şoförü aşırı sürat.

Sadece hatalıyken mi arayacaksın?

Yine podyumlardası n.

Yaprak dalından kopmuş bir kere, rüzgara gerek yok

Eğitim şart!

Sevenler mesud olsa, meyhaneler dolmazdı.

Anılar da anlamsız.

Kimilerine göre kralız, kimilerine göre yalanız. Şan şöhret sizin olsun biz falan filanız.

Hatayı biraz kendinde ara.

Çorumluyum mutluyum, yarından umutluyum.

Çorumluyum, kendimden sorumluyum.

Bas gaza, frene, debriyaja... götür ver parayı vergiye, stopaja.

Zalim seni klibimde oynatmıştım.

Beni takip etme, ben de kayboldum.

Aslana adres sorulmaz.

Allah'ım beni dostlarımdan koru; düşmanlarımla ben ilgilenirim.

Haram yetmez, helal bitmez

Aşkın bana hız verir, yağmur çamur vız gelir.

Hızdan zevk alan hastaneye sevk alır.

Vefası olmayana verecek umudum yok.

Kızları da alsalar askere, vallahi istemem tezkere.

Nerede o eski Yıldız Savaşları.

Gençliğimi sadaka verdim dilenci yıllara.

Gireceğin toprak olacağın leş, paranı kaybet itibarını kaybetme kardeş.

Mahşer treni.

Kuleyle kavgalı çilekeş pilot.

Tatilden mi şekerim?

Bu araçta binlerce beygir ve bir eşek çalışıyor.

Dangalak halalarım.

Ne olurdu bir yaprağın daha olsa, 'sevmiyor' işte hain papatya!

Havası sert, insanı mert Erzurum: Speed.

Sana hiç benzemeyen birini sevdim.

Takma kafana, hálá kralsın.

Menfaat yolunda kurulan dostluk, çile yokuşunda son bulurmuş.

Yaşamak direnmektir.

Dünyada MAN, ahirette iman.

Hayatla nişanlı ecelle sözlüyüm.

Yarıda kalmış bir cümleyim

Algıda seçiciysem günahım ne?

Yük taşırım laf taşımam.

Gölgelerin gücü, develerin hörgücü.

Spartalı.

Bıdı bıdı yapma seni gidi çirkin.

Konseyde baron.

Ne Müslüm'den ne Orhan'dan, sevdiğim tek parça 'yedek parça'.

Korkuyorsun, garanticisin!

Hayatta beni sollamaktan daha farklı ideallerin de olmalı.

Çarpma devlet sarsılır.

Mercedes'ten korksaydık Susurluk'a girmezdik.

Güneş de her gün doğup batıyor / Pes etmek yok öyle hemen arkadaş.

Real Mardin.

Beni bir tek sen anladın, sen de yanlış anladın orijinal hemşerim.

Yeniden sevmek için heves mi bıraktın!

Herkes sevdiği kızı alsın.

İstanbul - Ankara 4 saat, sana sevgim 24 saat.

Alırsın Ford, olursun mort.

Kolla beni şerit değiştiriyorum.

Araç Mazda huzur namazda.

Para bende gayrı kıro olacam.

Şoförün bahtı kara muavinin gönlü yara.

Vatan için gidiyorum senin için döneceğim.

Alem kaşar olmuş tost yapan yok.

Güzellik geçici ise sana niye geçmemiş.

Sağdan git iktidar olursun.

Yol pesimist, dost pesimist, ben yine hümanist.

Ayrılığın adını kader koyalım.

Bu araçta dünyanın en pahalı mazotu kullanılmaktadı r.

Yollara alışmalı, yalnızlıkla barışmalı.

Hatasız kul olmaz.

Hatalıysam idare et.

Hatalıysam aramızda kalsın.

Hatalıysam yüz yüze görüşelim.

Hatalıysam çaldır kapat ben ararım.

Hataylıysan ara.

Araman için ille hata mı yapmam gerek?

Kısmetse dönerim.

Konseyde biz de varız.

Fıkra: Kazazede

Fırtına apansız bastırınca, koca gemi bir anda denizin dibini boyladı. Adam, issiz bir adanın sahilinde gözlerini açtı. Ne gelen vardı ne giden... Ne araç vardı ne gereç... İstersen muz ve Hindistan cevizi, istemezsen muz ve
hindistancevizi. .. Hayati boyunca evi dışında beş yıldızlı otellerden
başka yere adımını atmadığından, bir süre ne yapacağını bilemedi...

Sonra dört ay boyunca muz yeyip, hindistan cevizi suyu içti. Geçmişte kalan o güzel günleri düşünerek gözlerini denize dikip, kendisini kurtaracak gemiyi beklemeye koyuldu...

Bir gün sahilde uzanmış yatarken, gözünün ucunda bir hareket hissetti. O da ne ? Bir sandal ve kürekte o güne dek gördüğü en müthiş kadın. Son surat geliyor... İnanamadı... "Nereden geliyorsun ?" diye haykırdı ve ekledi "Buraya nasıl geldin?"

"Adanın öteki tarafından..." dedi kadın, "gemi batınca oraya çıktım."
"Ne şans, benden başka kimsenin kurtulduğunu sanmıyordum. Kaç kişisiniz ?"
"Başka kimse yok, sadece benim. Sandal da gemiden değil. Gemiden çöp yok...
Adamın aklı karıştı... "O halde sandalı nereden buldun?"
"Basit" dedi kadın.
"Adada bulduğum malzemeyle yaptım... Kürekler sakız ağacı... Zemini palmiye dallarından ordum, yanlar okaliptüs..."
"Ama, ama bu imkansız, aletlerin yok nasıl becerdin?" dedi adam.
"Pek de sorun olmadı. Öteki tarafta sıra bir alüvyon kaya oluşumu var.
Fırında belli dereceye ısıtılınca islenebilir yumuşaklıkta demir elde ediliyor. Alet yapmak için kolayca kullandım... Boşveer bunları. hadi göster, nerede yaşıyorsun ?"
Bon bir ifadeyle orada yaşadığını itiraf etti adam...
Aylardır oracıkta sahilde yatıp kalktığını...
"Öyleyse bana gel benim yerime..." diyerek kadın küreklere asildi.
Bir kaç dakika sonra küçücük bir iskeleye yanaştılar...
Adam sahile göz atınca az daha sandaldan düşüyordu; Mavi beyaz boyalı kulübeyle, iskele arasına taş döşeli yürüme yolu bile yapılmıştı !

Eve girerlerken kadın omuzlarını silkti, "Pek rahat sayılmaz ama ben yine
de ev diyorum iste...

"Otur lütfen, bir şey içer misin ?"
"Hayır, hayır teşekkürler..." dedi adam. Şaşkınlığını hala üzerinden atamamıştı.
"Daha fazla Hindistan cevizi suyu içemeyeceğim artik... Tahammülüm kalmadı..."
"Hindistan cevizi suyu değil ki... İmbiğim var, Pink Colado'ya ne dersin?"
Adam hayretini gizlemeye çalışarak ikramı kabul etti. Kanepeye oturarak sohbete daldılar. İkisi de birbirlerinin hayat hikayesini dinledikten
sonra kadın, "üzerime rahat bir şey giyeceğim" diyerek ayağa kalktı.

"Duş yapıp tras olmak ister misin ? Üst kattaki banyo dolabında jilet var."

Adam artik olayı sorgulamaktan tamamen vazgeçmişti... Banyoya girdi, dolapta kemik bir sapın içine sıkıştırılmış oynak mekanizmalı iki deniz kabuğundan
yapılma ustura onu bekliyordu.. .

"Bu kadın inanılmaz" diye mırıldandı...
"Bakalım bundan sonra ne var"

Döndüğünde kadın onu gardenya kokuları içinde, stratejik bölgeleri üzüm
yapraklarıyla örtülü olarak karşıladı... Sadece üzüm yaprakları...

Yanına oturmasını istedi.
Sonra yavaşça sokularak fısıldadı...

"Söy le bana yakışıklı, ikimiz de uzun suredir bu adadayız... Çok yalnız olmalısın, eminim su anda yapmak için kıvrandığın bir şey var... Hani burada tek başına geçirdiğin aylar boyunca en çok yapmak istediğin... Anlıyorsun değil mi ? Ne istersen yapabilirsin."

Gözlerinin içine bakıyordu...

Adam duyduklarına inanamadı...
"Yani..." dedi... "Buradan e-mailimi kontrol edebilir miyimmm?"

Fıkra Gibi Konuşmalar

Ne münasebet
Ablam evlenmeden önce saatlerce odamıza kapanır, sigara ve kahve ikilisi eşliğinde sırlarımızı dökerdik. Böyle anlardan birinde, kısık sesle "Müzik açalım mı? Babam yan odada, bizi dinliyor olabilir." dedim. Yan odadan gelen ve hala hatırladığımızda bizi kahkahalara boğan ses: "Ne dinleyecem sizi beee!"

Yanlış telefon
İşe giderken cep telefonumu evde unutmuşum, ama televizyon kumandasını almayı ihmal etmemişim.

Çocuklar kimden?
Annemle babam tartışıyor. Tartışma esnasında annemin kafası o kadar çok karışıyor ki, kendisini aldatmakla suçladığı babama "O çocuklar benden mi??" diyor! Zaten tartışma o anda bitiyor, gülmekten tabii.

Nur topu
İşyerinde küpe takan erkek arkadaşımıza babasından yorum: "Bir zamanlar nur topu gibi oğlum vardı; nuru gitti, topu kaldı!"

Düz Mantık
Eğer bir sokakta yürüyorsanız ve camında ''Bu ev kiralıktır'' yazılı bir evin yanından geçip birkaç adım sonra önüne geldiğiniz bir başka evin camında ''Bu da'' yazısını görürseniz bilin ki Trabzon'dasınız.

Toplamda
Geçen gece nöbetteyken acile 3 yaşında, para yutmuş bir hasta geliyor. Babasına ne kadar yuttuğunu soruyoruz; "1 YTL" diyor. Yapılan tetkikler sonucunda bir adet 50 Kuruş ve iki adet 25 Kuruş tespit ediyoruz. Baba bir şekilde haklı olduğu için sadece aramızda gülüşerek konuyu kapatıyoruz.

Helallik
Tatile giden, hayat dolu yaşlı teyzemiz güya helalleşiyor. "Hadi çocuğum, hakkınızı helal edin, hayat bu; siz ölürsünüz ben göremem, veya siz kör olursunuz beni göremezsiniz. .."

Köpük köpük
8 yaşımdaki yeğenim "Dayı nasıl oluyor da renkli sabundan beyaz köpük çıkıyor?" diye sordu. "Dur bir düşüneyim." dedim, hala düşünüyorum...

Araba sevdası
Annem arabasını torpidosu için dantel örecek kadar çok seviyor. Geçenlerde arabayı çarpmış ve farı kırılmış. Babamın anlattığına göre trafik polisinin önünde "Yavrumun gözü çıktııııı!" diye ağladığı için polisler heyecanlanıp ambulans çağırmışlar.

Hevesli
Kardeşime araba kullanmayı öğretiyorum. Çok hevesli... Bana; "Abi çok kolay yaa, aynı bilgisayar oyunu gibi!" diyor. Cevabım; "Hııı... Ama tek canın var..."

Potansiyel müşteri
Kırmızı ışıkta durduğum anda yanımdan iki motosikletli ışık hızında ve tek tekerlek üzerinde geçti. Ben ağzım açık olayı izlerken yanıma yanaşan 112 ambulansından doktor camı açtı ve bana: ''Gördün mü bizim müşterileri... Hey maşallah!'' dedi.

Un merakı
Komşumuzun kızı ilk fırıncıya kaçtı. Geri geldi, 5 ay sonra un fabrikasının sahibine kaçtı. Bunlara annesinin yorumu; "Ben bu gızı una doyaramadım!"

Sütün faydaları
Sabah erken okula gidecek oğlumu uyandırmadan önce, kalkar kalkmaz içsin diye hazırladığım sütün bardak ebadını o kadar abartmışım ki, henüz uyanmaya çalışan, tek gözü açık oğlumdan gelen cümle: "İneğin kendisini getirseydin bari."

Emniyet kemeri
Nişantaşı-Kadıköy dolmuşu için bekliyoruz. Bir taksi geliyor dolmuş yerine. Ön koltuğa oturan kadın her normal insan gibi emniyet kemerini takıyor. Ancak şoför amcamız emniyet kemerinin iyice ortaya çıkardığı dekolteye bakmaktan yola bakamadığı için bir müddet düşünüyor ve içini çekerek kadına sesleniyor. "Abla, çıkar emniyet kemerini, böylesi daha emniyetli hepimiz için."

Arabam çalındı
2 gece önce arabasını otoparkta unutup eve dolmuşla dönen ve sabah "Arabam çalındı!" diye ortalığı kasıp kavuran salak benim.

Kayıp aranıyor
Çok sevdiğimiz dedemi kalp krizi sonucu kaybettik. Sevilen bir esnaf olması sebebiyle cenazesine oldukça büyük bir kalabalık katıldı. Biz taziyeleri kabul ederken uzun süredir görmediğim bir arkadaşım beni gördü ve geldi. "Bu kalabalık da ne böyle?" diye sorunca gayet normal bir şekilde "Dedemi kaybettik." dedim. Cevabı beni o an bile krize sokmaya yetti: ''Bu kadar insan hala bulamadınız mı?''

Giyim kuşam
Lacivert ceketi, gri pantolonu, kahverengi ayakkabısı ve siyah kemerini bir arada giyen babama annemin yorumu: "Toplama bilgisayar gibi olmuşsun!"

Cadaloz kaynana
İş arkadaşımın düğünündeyiz. Nikah kıyılıyor, imzalar atılıyor, gelin ve damadı tebrik etmek için ayağa kalkıldığında elektrikler kesiliyor. Biz hep beraber "Aaaa!" diye tepki gösterirken, arkadaşımın annesi oldukça yüksek sesle düşüncesini dile getiriyor. "Oğlumun daha ilk dakikadan hayatı karardı."

Direksiyon eğitimi
Sene 1993. Sevgilime (şu an karım olur kendileri) araba kullanmayı öğretiyorum. İzmir'in o zamanki halini bilenler bilir. Üçkuyular-Narlı dere yolu şimdiki gibi değil. Sakin... Stres olmasın, panik yapmasın diye çok karışmamaya çalışıyorum. Ayrıca çok sakin bir ses tonuyla konuşuyorum. Direğe 3 santim farkla geçiyor benim güzel sevgilim. "Direğe çok yakın geçtin hayatım." diyorum. Cevap "Hangi direğe?"

27 Ocak 2009 Salı

Fıkra: Azim

Japon çocuğun tek hayali çok ünlü bir karateci olmaktı. Fakat ailesi buna izin vermezdi. Bir gün talihsiz bir kaza sonucu çocuk sol kolunu kaybetti. Ailesi çocuğun moralinin çok kötü olduğunu görünce ona bir karate hocası tuttu. Hoca ilk dersinde çocuğa karsısındakini sağ koluyla tutup üstünden savurmayı gösterdi. Hatta ikinci, üçüncü ve sonraki bütün derslerde hep aynı hareketi yapıyorlardı.

Çocuk bir gün hocasına "hocam ben çok sıkıldım, artık başka hareketlere geçsek" dedi. Hoca ise bunu kabul etmeyerek dünyada bu işi en hızlı yapan kişi olmadıkça bitirmeyeceğini söyledi. Çocuk o kadar hızlanmıştı ki, hocasını bile göz açıp kapayıncaya kadar yerden yere vuruyordu. Bir gün hoca elinde bir kağıtla geldi kağıtta çocuğun gençler karate şampiyonasına katılabileceği yazıyordu. Çocuk çok şaşırdı. Ertesi gün salonda ilk rakibinin karşısına çıkacakken heyecanla hocasına sordu, "hocam bu iş nasıl olur? Ben sadece tek hareket biliyorum kesin kaybederim". Hocası ise "sen sadece hareketi yap" cevabını verdi.Çocuk ringe çıktı ve hareketiyle rakibini eledi. Hatta tek hareketle finale kadar çıktı. Finalde karşısında kendisinin iki katı birisi vardı. Önce çok korktu ama gene bildiği hareketi yaparak son rakibini de yendi ve şampiyon oldu.

Sevinçle hocasının yanına koştu ve sordu "hocam nasıl olur, anlamıyorum, sadece bir hareket biliyorum, tek kolluyum ve şampiyon oldum".

Hocası çocuğa baktı ve dedi ki, "Senin yaptığın hareket karatedeki en zor hareketlerden biridir... Ve bir tek savunması vardır o da, rakibin sol kolunu tutmak".

Fıkra: Cennet'te İki Kadının Diyaloğu

1- Selam, benim adim Wanda.
2- Selam, benimki de Slyvia, sen nasil öldün?
1- Donarak öldüm.
2- Ne kadar korkunç.
1- Yok o kadar kötü degildi, soguktan titremem geçince isinmaya basladim ve uyku basti, sonunda huzur dolu bir ölüm.
2- Peki sen nasil öldün?
1- Agir bir kalp krizi geçirdim. Kocamin beni aldattigini sandim ve onu is üstünde yakalamak için eve erken geldim, fakat evde tek basina televizyon seyreder halde buldum.
2- Sonra ne oldu?
1- Kesinlikle evde baska bir kadinin oldugundan emindim. Bütün evi aramaya basladim. Çatiyi, yataklarin altini, her yeri aradim fakat bulamadim. Ama asiri yorulmustum, kalp krizi geçirdim ve öldüm.
2- Keske derin dondurucuya baksaydin, su an ikimiz de yasiyor olabilirdik.